16 Mayıs 2013 Perşembe

çek bi' fincan :)

"hümeyra'nın denizi" blogunda bir çekiliş yapıyor duyurusu burada;
katılın derim :)
rengarenk çaylarınız olsun :)

2 Nisan 2012 Pazartesi

değişiyor zaman...tutamıyoruz...




en son yazım üzerinden 1 aydan uzun süre geçmiş...1 ayda neler değişti hayatımda...yeni bir şehre geldim, yeni bir işe başladım, başka hayatların içinde başka biri oldum sanki. sevdim mi bu kenti?? sanırım hayır...sanırım değil kesinlikle hayır :( öncesinde küçük bir kent istiyorum, kendimi dinlemeliyim biraz diyordum çünkü ankara'dayken inanılmaz yoğundum, iş çıkışları neredeyse her gün toplantılar, hafta sonları programlar...yorucuydu epey. biraz dinlenirim diye düşünmüştüm ki, umduğum gibi olmadı. kendimden başka dinleyeceğim kimsem yok burada. yapacak hiçbir şey de yok! normalde tek başına takılmayı çok severim, sokaklarda yürümeyi, sinemaya gitmeyi, kitabevleri gezmeyi...ama burada neredeyse yürüyebilecek bir sokak bile yok :(

nasıl alışacağım buraya bilmiyorum, aslında alışmak istemiyorum...sanırım çok zor olacak...


28 Şubat 2012 Salı

yeni yeni yeni

yeni bir yaş, yeni bir iş, yeni bir kent, yeni mutluluklar ve yeni umutlar...
hoşgeldi :)



3 Şubat 2012 Cuma

şubat güzelliği

yine bir çekiliş haberi. klasik ve elegant 'tan...bu seferki farklı ama! hem çanta...hem de nine west! gerçekten de elegant...
ve de doğum günü hediyem olsa keşke :)

buradan ulaşabilirsiniz...


1 Şubat 2012 Çarşamba

narsistmoda'dan çekiliş

narsistmoda'nın 3ü de birbirinden güzel hediyeden oluşan bir çekilişi var...özellikle çanta! :)

tam da burada

29 Ocak 2012 Pazar

bahara dua

bahar gelse de uçuş uçuş olsak şöyle...bahar çiçeklerine dönüşsek...
amin :)



28 Ocak 2012 Cumartesi

çekiliş!

Seby fashion'da yeni bir çekiliş var. katılmak isteyenler için, işte buradaaaa

25 Ocak 2012 Çarşamba

günün ikilisi: bir fincan çay ve tahinli cevizli sarma

eskiden çok çay seven biri değildim, varsa yoksa türk kahvesi. çok garip ama italya gezim sırasında çaya alıştım :) malum avrupa'lıların öyle çok çay kültürü yok, bunu bildiğimiz için giderken yanımıza bir sürü sallama çay almıştık arkadaşlarla. akşamları otelimize gelince hemen çay demliyorduk. o kadar gezmenin, yorgunluğun üzerine öyle tatlı geliyordu ki! çayı yeri cidden başka artık bende...

şimdilerde akşamları bir fincan çayı mutlaka içmeliyim ama illa ki yanında ufak tatlıcıklarla...ama gerçekten ufak :)

işte bu akşam ki fincanımın dostu da tahinli cevizli sarma oldu. bu tatlıcığı ilk defa bugün yaptım, tarifini burada görmüştüm ama ben birkaç ekleme yaptım. yufkaya biraz ayçiçek yağı ve sütü karıştırıp sürdüm. cevizden başka bir de kuru üzüm ekledim. 20 dk kadar pişirdim. üzerine de pudra şekeri ve hıımmm...gerçekten de nefis oldu!

afiyet olsun o zaman bana ve tarifi uygularsanız da size...


masa...

işbu blog sahibi edip cansever hayranıdır ve kendisini sık sık yad eder. bu aralar da hayatının fonunda bu şiir gezinmektedir...paylaşmak istemiştir...


adam yaşama sevinci içinde
masaya anahtarlarını koydu
bakır kâseye çiçekleri koydu
sütünü yumurtasını koydu
pencereden gelen ışığı koydu
bisiklet sesini çıkrık sesini
ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
adam masaya
aklında olup bitenleri koydu
ne yapmak istiyordu hayatta
işte onu koydu
kimi seviyordu kimi sevmiyordu
adam masaya onları da koydu
üç kere üç dokuz ederdi
adam koydu masaya dokuzu
pencere yanındaydı gökyüzü yanında
uzandı masaya sonsuzu koydu
bir bira içmek istiyordu kaç gündür
masaya biranın dökülüşünü koydu
uykusunu koydu uyanıklığını koydu
tokluğunu açlığını koydu

masa da masaymış ha
bana mısın demedi bu kadar yüke
bir iki sallandı durdu
adam ha babam koyuyordu.


24 Ocak 2012 Salı

ey safer ayı bitmeseydin ne olacaktı halim?

malum safer ayındaydık....safer ayı için bir yıl başımıza gelecek kaza ve belaların yer yüzüne indiği ay deniliyor ki son günlerde bazı din adamları öyle olmadığını söylemekte.


şimdi bu ay boyunca, benim için çok önemli bir evrak dosyasının teslim tarihini akıl almayan sebeplerle kaçırdığımı, günlerdir o müdür senin, bu müdür benim gezdiğimi ve şu anda avukatlarla görüştüğümü, ayrıca bugün yani safer ayının son günü, arabama arkadan vurduklarını (oldukça iyi vurdular :(  ), o anki şokla, yardım etmesi için arkadaşımı aradığımı ve o bana yardıma gelirken onun arabasına da çarptıklarını, tutanak tutarken sigorta poliçemi bulamamam ve hatta poliçemin süresinin geçtiğini fark etmem, bir de bunun için sigorta şirketleriyle uğraşmam...eğer tüm bunlar safer ayından bağımsız bir şeyse; ne diyeyim bilmiyorum... şükür ki safer ayı bugün bitti ya bitmeseydi!!?


Rabbim herkesi kaza ve belalardan korusun (amin) her şeyin bir olacağı var. arabama her bindiğimde sadaka kutum vardır ona sadaka atarım. bugün bozuk param yoktu, annem de binecekti arabama, ona derim o atar demiştim ama sonra unuttum ve kaza oldu :( işin en ilginç yanı bana çarpan aracın şöförüyle telefon numaralarımızı aldık işlemler için. adam 1-2 saat sonra aradı; '' abla bu sefer de bana arkadan çarptılar'' dedi! ne diyeyim bilmiyorum ki! üzerimde bir talihsizlik var ama hayırlısı...


öyle işte, keyfim yok, yorgunum, üzgünüm...